Ebeveynlik En Zorlu Yaşam Görevlerinden Birisidir

686 kez görüntülendi

Sponsorlu Bağlantılar

Ebeveynlik, en zorlu ancak anlamlı yaşam görevlerinden biridir. Ne yazık ki, sorumlu çocukların nasıl yetiştirileceğine dair popüler bilgelik ve kavram yanılgıları, etkisiz iletişim ve güç mücadelelerine yol açabilir. Bazı ebeveynler, çocuğa bağımsız bir ses veya etkinlik hissi vermeyen otoriter ebeveynlik stratejileri kullanır.

Bazı ebeveynler ise çocukları sınırlar ve kendi kendini kontrol etme konusunda serbest bırakan, izin veren ebeveynlik tutumu sergilerler. Araştırmalar her iki aşırılığın da çocukların duyguları düzenleme ve yetişkinler gibi sağlıklı ilişkiler kurma becerilerini etkileyebileceğini göstermektedir.

Ebeveynliğin en iyi şekli adil, esnek, saygılı ve hedef olarak sunulmaktan ziyade öğrenmeye yönelik destekleme çabalarından geçer. Duyguları anlamak, anlamaya çalışmak ve saygı duymak, seçime izin vermek, ancak kabul edilemez davranışlara adil ve açık sınırlar koymak, hepimizin uğraşması gereken sağlıklı dengedir.

Araştırmacılar, insan beyninin, kısa süreli (aktif) bellekte yalnızca dört bilgi veya benzersiz fikirleri bir arada tutabildiğini göstermiştir. Bu da yaklaşık 30 saniyeye veya bir veya iki cümleye denk geliyor.

Ebeveynlerin çoğu, öğle vakti, spor kıyafetleri, müzik aletleri, ödevler vb. ile birlikte herkesi zamanında kapıdan çıkarmak için sabahın erken saatlerinde acele ederler. Dikkat çeken ve zamanında hazırlanmak için sabırsızlanan çocuk, meşgul bir ebeveyn için en büyük zorluktur. Birçok ebeveyn için bu durumlar kontrol edilmesi güç anlar olarak addedilir ve durumun tekrarlaması için nasihatlere başlarlar. İşte tam da burada eleştiriler başlamaktadır.  Bu umutsuz uğraşları içeren, çocuğa herhangi bir öğrenme çabası sunmayan olayları içerir.

Çok küçük çocuklar, daha fazla yardıma ve eğitime ihtiyaç duyabilirken, etkili ebeveynler, çocukların büyüdükçe artan bir şekilde sorumluluk almasına izin verir.

Bir ebeveyn olarak öğrenilen en büyük derslerden biri, küçük çocukların doğal olarak empati ve ihtiyaçlarınızı dikkate almadığıdır. Çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren gelişmeye başladıkça empati kurmaya başlarlar. Bu nedenle küçük yaşlardaki çocukların gelişimini iyi bir şekilde anlayabilmek, gerekli pedagojik bilgileri de öğrenmek gerekir. Bunu yapmamak negatif sonuçların devam etmesine neden olur. Küçük çocukların empati yapamaması onların kötü ya da umursamaz bir çocuk olduğu anlamına gelmez. Çünkü karmaşık sorumluluklarınızı anlayamazlar.

Hepimiz çocuklarımıza diğer insanlara saygı duymayı öğretmek isteriz. Bunu yapmanın en iyi yolu, kendi etkileşimimizde saygılı ve şefkatli davranışı modellemektir. Bu, çocuğun saygı ve empatinin değerini öğrenmesine yardımcı olur ve onlara etkili iletişim becerilerini öğretir. Tüm bu bilgiler ışığında bizlere çocuklar ile daha fazla vakit geçirerek, onların duygusal gelişimini destekleyerek empati kurmayı öğrenmelerini belirten Miniokids eğitmenleri ebeveynlere pedagojik anlamda bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyorlar.

Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.


Yukarı Çık